Yaşam Döngümüzün Katmanları, Tohumların Kadim Fısıltısı: Meşe Palamudunun Sırrı
Bugün 5 Haziran Çevre Günü. Daha uzun biçimde ifade etmeyi seçersek, bugün 5 Haziran, Birleşmiş Milletler kararıyla, çevreyi korumak için farkındalık ve eylemi teşvik günü. Takip eden günlerde çevre haftası etkinlikleri ilişecek gözümüze. Şanslıyız ki, bu hafta ülkemizde doğanın ilkyaza uyanışının müjdecisi; ekin biçme zamanını, Ülker doğumu fırtınasını, doğanın bereket döngüsünü 5-11 Haziran günleri arasında karşılayacağız. Doğaya dost, temiz bir çevre hayalinin mücadelecisi olanlar için şahane denk gelişler bunlar elbette, ekolojik yaşam çağrısını doğrudan doğanın dilinden dinliyoruz. Ancak diğer yanda hiç de şahane olmayan denk gelişlerle çevrili hayatımız. Azıcık deniz havası almak istesek müsilaj, iştahla dişlediğimiz elmada pestisit, derin bir soluk alalım derken içimize çektiğimiz türlü zehirli gaz, plastiğin yaşamımızı çepeçevre sarışına değinmeye bile gerek yok sanırım. Gıdada, koltukta, kalemde, oyuncakta… Distopik bir kurgudayız, plastik hiç istemeden bedenimize yapışıp kök salan bir uvzumuz sanki. Evet, doğayla, temiz bir çevreyle, sağlıklı olanla bağımız her geçen gün koparılıyor ama ekolojik bir yaşam mümkün diyenlerin umudunu sönümlendirmiyor bu gerçek, sürdürülebilir yaşam pratikleri arayışlarına, okumaya, öğrenmeye, doğaya dokunmaya devam. Bu yılın çevre günü ve haftası, sözümüzü kitaplarla büyütmeye, tohumu yolun başına ekip çocuklarla ekolojik yaşam hakkında daha fazla konuşmaya vesile olsun.
Peki nereden başlamalı? Çevre temalı okul ünitelerinin en yaygın çıktısında, dünyayı tüm sorunlarından kurtaran, kahraman çöp kutusu imgesinde saklı ‘sağlıklı çevre’ tahayyülümüzün dar hududunu düşününce, döngüden demek istiyorum. Döngüden, en temel aidiyetimizden. Hacmi büyük, katmanı bol kelimelerin anlamlarını küçük yaştaki çocuklara anlatmak güç bazen, çevrenin her şeyliği/ her yerdeliği sınırları kavramayı zorlaştırabiliyor. Yere çöp atmayarak koruduğu toprağın nesli tükenmekte olan bir hayvana açtığı kucak olduğunu, sağlıklı çevrenin temiz hava, pırıl pırıl sokaklardan fazlasına işaret ettiğini kitaplarla kavramak iyi bir fikir. Minicik bir tohumun dünyanın en iri geyiklerinden biri olan sığınla ilgisi ne? Bu sorunun yanıtını, ekolojik yaşam temalı çocuk kitaplarında arayacağız hafta boyunca.
İlk sırada, ekosistemin işleyişe yakından bakan Meşe Palamudunun Sihri var. Dalından kopup ayağımızın ucuna ilişen bu miniği, adım adım izliyor okuru kitap boyuna. Kahverengi gövdesinin üstünde bir sapı var, kabuklu, yaprağı yeşilli, peki nedir hikmeti? Avucumuzun içine alıp daha yakından incelesek… Boyutu yapabildikleri konusunda önyargılı olmamıza sebep oluyordur belki de. Öyleyse Lola ve Adam Schaefer’dan dinleyelim meşe paladumunun hikâyesini. Düşmüş toprağa minicik gövdesi, tutunmuş oraya var gücüyle, gün gece olmuş, hafta ay, sert kabuğundan bir filiz salmış, evet, yine toprağa. Demek, düştüğü yerde yeniden doğmakta doğanın sırrı -üzerinde tüketen insanın gölgesi olmadıkça elbet. Isınmış hava, yüzünü göğe dönmüş, sıcağını almış mevsimin tohum, usulca büyümüş, durmuş bir ağaç olmaya. O ağaç büyümüş, toprağın altında kökleri, üstünde dalları uzamış; nice mevsimle tanışmış, yağmur değmiş kabuğuna, gün ışığı beslemiş yapraklarını ve günlerden bir gün bir kuş, görmüş bu ağacı, seçmiş yeni yuvasını! Sonra bir tohum, bir çiçek, çiçekten bir meyve… Minik meşe palamadunun uzadıkça uzayan yolu nerelere vardı, kimlere değdi dokundu, varlığı doğada neleri değiştirdi, yokluğu nelere sebep olurdu? Meşe Palamudunun Sihri, ekosistemin nasıl işlediğine dair bu sorulara oldukça yalın bir dille yanıt veriyor. Özellikle okul öncesi dönem için, doğayla, bitkiyle, hayvanla; yaşamla tanışma öyküsü. Elbette, işleyişinin doğallığı nedeniyle ne denli büyüleyici bir yaşam döngüsünün parçası olduğunu unutan biz yetişkinler için de doğaya saygı duyma ve sahip çıkma çağrısı.
Kitabın her sayfası yaşam döngüsünün bir katmanını anlatıyor, her bir katman okuruna tohumdan ağaca yeşilin yolculuğunu, örümcekten ayıya türlü hayvanın döngüdeki konumunu anlatıyor. Hafta boyunca izini kitaplarda sürmek istediğimiz bütüncül sağlıklı çevre algısının temelinde duruyor Meşe Palamudunun Sihri. Son sayfalarında meşe ağacının ekosistemdeki önemini, ormanları korumak için neler yapılabileceğini de anlatan kitap, yerde bulduğu minicik bir meşe palamudundan yerküremize doğru uzayan bir yolculuğun hayalini sunuyor okuruna.
Lola M. Schaefer ve Adam Schaefer tarafından yazılıp Frann Preston- Gannon tarafından resimlenen kitabın çevirmeni Alp Gökalp, yayıncısı abm Çocuk ve İlk Gençlik Yayınları.
Topraktaki tohumdan dağların zirvesine uzanarak çevre kavramını anlamlandırmayı, doğa dostu bir hayatın yollarını haritalandırmayı kitaplarla öğreneceğimiz hafta boyunca, Balkabağıgiller, Yu ve İlginç Hayvanlar ile Sen Hiç Çiçek Yedin mi? hakkında yazılarla buradayız!
Işıl Kızılırmak (@bukitabıcoksevdim)
Etiketler: ekoloji kitapları, doğa kitapları, mese palamudunun sırrı, isil kizilirmak
Haziran 05, 2025
Listeye dön